Danıştay’dan Amirlere ‘Dur’ Diyecek Kamera Kararı!

Danıştay, bir kamu kurumunda şube müdürünün çalışanları yakından takip etmek için her masaya kamera koydurma kararına ‘dur’ dedi.

İşçi-İşveren Avukatı Seyit Halil Yüzgeç, bir kamu kurumunda şube müdürünün çalışanların vatandaşlarla münasebetinden oturup kalkmalarına kadar her hareketini kayıt altına alacak kamera kararı aldığını, bunun üzerine çalışanlar ve yetkili sendikanın olayı yargıya taşıdığını belirtti. Yüzgeç, yetkili sendikanın, şube müdürünün kamera kararıyla çalışanların özel hayatlarını takip altına aldığını gerekçe göstererek İdare Mahkemesi’ne başvurduğunu anlattı. Yüzgeç, Danıştay’a kadar giden süreci şöyle anlattı:

İdare Mahkemesi ise uygulamayı yerinde bularak çalışanların aleyhinde karar verdi. Mahkeme kararında, memurların kamu hizmeti görevini yerine getirdikleri, bu görevin yerine getirildiği binaların kamuya açık olduğunu ve buralarda kamu hizmetine özgü çalışma yapıldığını belirtti.

Kamu hizmeti veren kişiler ve yerlerin ilgili idarelerin gözetimi ve denetimi altında olduğuna dikkat çekilen kararda, idarenin binalarda kamu hizmeti yararı çerçevesinde gerekli önlemleri almaya görevli ve yetkili olduklarına vurgu yapıldı. Bunun üzerine yetkili sendika alt mahkeme kararını temyiz etti.

Danıştay, Alt Mahkeme Kararını Hukuka Aykırı Buldu

Davayı ele alan Danıştay 10. Dairesi ise emsal bir karara imza attı. Üst mahkeme, işyeri güvenliği gerekçe gösterilerek çalışanların diğer çalışanlar ya da iş sahipleri ile yapacakları her türlü haberleşmenin kayıt altına alınmasının açıkça hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle alt mahkeme kararına itiraz edildiği, mahkemeye sunulan görüntülerde kameraların, banko ve masalarda çalışan personeli gören ve izleyen bir konumda yerleştirildiği, kamera sisteminin konumu ve çektiği alana bakarak işyerinin güvenliğini sağlamak amacını aştığı, çalışan memurun çekerek diğer memurlarla veya iş sahipleriyle ilişkilerini, kamu hizmeti esnasında her türlü haberleşmesini, çalışma alanı ve masası gözlenerek özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğine karar verdi.

Kararda, uygulamanın sınırları ile ilgili herhangi bir kanuni dayanak bulunmadığı, toplanan görüntülerin ise ilerleyen zamanlarda başka bir şekilde kullanılmasına dair bir güvence bulunmadığı, uygulamanın bu haliyle temel haklar ve Anayasal ilkelerle bağdaşmadığı için alt mahkemenin kararının hukuka aykırı olduğuna oy birliği ile hükmetti.