Anasayfa Medya Haberler İş Kanununa Göre Salgın Hastalık Durumunda Oluşan Haklar

İş Kanununa Göre Salgın Hastalık Durumunda Oluşan Haklar

İş Kanununa Göre Salgın Hastalık Durumunda Oluşan Haklar

Covid-19 olarak adlandıran Koronavirüs hastalığı bütün dünyayı etkisi altına aldı. Ülkemiz de bu hastalıktan fazlasıyla etkilendi. Ülke genelinde iş hayatı neredeyse tamamen durma noktasına gelirken, insanlar tam kapanma ve sokağa çıkma yasaklarıyla evlerinden çıkamaz hale geldiler. İş Hukuku Avukatı Seyit Halil Yüzgeç sizin için iş kanunu ve salgın hastalık durumunda yapılması gerekenleri derledi. İşte İş Kanunu’na göre salgın hastalık durumundaki haklarımız…

İş Kanunu’na göre salgın hastalık olarak bilinen Koronavirüs salgını ‘zorlayıcı sebep’ olarak geçiyor. Peki zorlayıcı sebep nedir? Zorlayıcı sebep, hiçbir şekilde işverenden kaynaklanmayan, ortaya çıkışı önceden kestirilemeyen, bertarafı mümkün olmayan, çalışma süresi ve faaliyetinin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan yangın, deprem, salgın hastalık, su baskını ve seferberlik gibi nedenlere denilmektedir. Peki muhtemel bir salgın hastalık durumunda işveren ve işçi ne yapması gerekiyor?

İş Kanunu’nun 24/1’i uyarınca , ‘İşyerinde bir haftadan fazla işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkması durumunda’ işçi iş sözleşmesini derhal feshedebilme hakkına sahiptir. 25/3’te ise, zorlayıcı sebebin ortaya çıkması durumunda işveren de işçinin sözleşmesini feshedebilir. İşte koronavirüs salgını nedeniyle işçi ve işveren zorlayıcı sebepten sözleşmesini derhal feshedebilir.

İşler Durma Noktasına Gelirse İşveren İşçiye Ücret Öder mi?

Covid-19 gibi zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkması ve işlerin durma noktasına gelmesi nedeniyle işveren 1 hafta süreyle çalıştırdığı işçiye zarım ücretini ödemek zorundadır. 1 hafta sonra ise ücret ödemeyebilir. İşçi bu durumda sözleşmesini feshedebilmektedir. Eğer işçinin 1 yılı dolmuşsa kıdem tazminatı almaya da hak kazanır ancak zorlayıcı sebep nedeniyle ihbar tazminatı alamaz.

Zorlayıcı Sebeplerle İş Durursa İşçinin Ücretli İzin ve Ücretsiz İzin Konusunda Hakları

İşveren zorlayıcı sebep nedeniyle iş durdurması nedeniyle işçiyi onayı olmadan ücretli izne çıkarabilir. Ücretsiz izin durumunda ise işçinin rızasını almak zorundadır.

Zorlayıcı Sebep Nedeniyle İş Durduran İşveren Fazla Çalışma Yaptırabilir mi?

İş Kanunu 64. Maddesine göre zorunlu nedenlerle işin durması, genel tatil ve ulusal bayramlardan önce veya sonra işyerinin tatil olması veya normal sürenin altında çalışılması veya tatil edilmesi veya işçinin talebiyle kendisine izin verilmesi durumlarında işveren 2 ay içerisinde çalışılmayan süreler için telafi yaptırabilir. Bu durumda yapılan çalışmalar fazla çalışma sayılamaz. Ancak bu telafi çalışmaları günlük en çok çalışma süresini aşmamak şartı ile 3 saatten fazla olamaz. Telafi çalışmaları fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma içerisine girmez. Ancak bu çalışmaların karşılığı işçiye normal ücreti ödenmektedir. Ülkemizde Koronavirüs salgını sonrası 18.04.2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararı ile istihdamdaki sürekliliğin temini maksadıyla 2 aylık telafi çalışma süresi ise 4 aya çıkarılmıştır. Yani zorunlu sebepler nedeniyle iş durması nedeniyle işveren 4 ay süreyle telafi çalışması yaptırabilir.

Kısa Çalışma Ödeneği ve Alınma Şartları

Sektörel, ekonomik veya bölgesel sorunlar sonrası haftalık çalışma süresinin geçici olarak en az 1/3’ü oranında azalması veya işyerinin faaliyetini en az 4 hafta süreyle durdurması nedeniyle işyerinde çalışanlara çalışamadıkları dönemde sağlanan gelir desteğine kısa çalışma ödeneği adı verilmektedir. Buna göre işçilere kısa çalışma ödeneği ile genel sağlık sigortası primleri ödenir.

Kısa Çalışma Ödeneğinin Süresi Ne Kadar?

3 aya kadar verilen kısa çalışma ödeneği 6 aya kadar uzatılabilmektedir. İşveren kısa çalışma ödeneğinden faydalanmak için kendisi veya muhasebecisinin İŞKUR’a başvurması gerekir. Başvuru sonrası iş müfettişlerinin incelemesi ile bu ödenekten yararlanıp yararlanamayacağı belirlenir.

  • İşçinin kısa çalışma ödeneğinden faydalanabilmesi için;
  • İşverenin başvurusunun uygun bulunması,
  • Başvurunun yapıldığı tarihte işçinin çalışma süresi ve işsizlik sigortası prim ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanması (başvuru tarihinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yılda en az 600 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olması)
  • Yapılacak incelemede kısa çalışmaya katılacaklar listesinde yer alması gerekmektedir.