Ülkemiz dünyanın en pahalı ve yavaş internetlerinden birini kullanıyor. Çoğu zaman internet kullanıcıları kendilerine taahhüt edilen hızı tam olarak kullanamıyor. Ancak mahkeme bu konu ile ilgili milat sayılabilecek bir karara imza attı. Tüketici Avukatı Seyit Halil Yüzgeç, Konya’da bir vatandaşın taahhüt ettiği hızı sağlamayan internet sağlayıcısına yönelik Tüketici Hakem Heyeti’ne yaptığı başvuruda vatandaş lehine bir karar çıktığını açıkladı. Yüzgeç, taahhüt edilen hızı bir türlü kullanamayan vatandaşın aboneliğini iptal ettirerek 1200 liralık bir cayma bedeli ödediğini söyledi. Sonrasında Tüketici Hakem Heyetine başvuran Kızılçay’ın başvurusu onaylanarak dava açıldı. Bilirkişi raporunda taahhüt ettiği hızı sağlamayan internet sağlayıcısının ayıplı hizmet verdiği belirtildi. Bunun üzerine mağdura ödediği cayma bedelinin iade edilmesine karar verildi. İşte tüketiciyi sevindiren olayın süreci…
Aylık 90 TL ödediği internet hizmetinde kendisine taahhüt edilen hızı bir türlü kullanamayan Onur Kızılçay, müşteri hizmetlerini arayarak bir sonuç elde edemeyince ödediği tutarı arttırdı. 150 liralık daha yüksek hızlı pakete geçen kullanıcı yine aynı durumla karşı karşıya kaldı. Bu defa aboneliğini iptal ettirmek istedi ve 1200 liralık bir cayma bedeli ödedi. Avukatı ile birlikte Tüketici Hakem Heyetine başvuran kullanıcı, verdiği hukuki mücadeleden zaferle çıktı. Bu kararın diğer davalar için de emsal teşkil etmesi bekleniyor. Eğer internet sağlayıcınız size taahhüt ettiği hizmeti yerine getirmiyorsa bu durumu ispatlayarak Tüketici Hakem Heyetine başvurabilirsiniz.
“16 megabit’e kadar” gibi ifadelerle kullanıcıların alenen kandırıldığını söyleyen avukat, servis sağlayıcıların vaat ettikleri hızın en az yüzde 75’ini sağlamaları gerektiğinin altını çizdi. Yakın zamanda Resmi Gazete’de de yayınlanan kanuna göre artık kullanıcılar kendilerine vaat edilen hizmet sağlanmazsa cayma bedeli ödemeden aboneliklerini iptal ettirebilecekler.
Artık internet servis sağlayıcılarının ya vaat ettikleri hizmeti harfiyen yerine getirmeleri ya da pazarlama dillerini değiştirmeleri gerekecek. Bakalım mahkemenin verdiği emsal niteliğindeki bu karar kullandığımız internetin kalitesine nasıl yansıyacak?